Connect with us

Mimarlık

HTTF, asma germe membran sistemlerine mimari yaklaşımını geliştiriyor

Yayın Tarihi:

on

HTTF firmasına konuk olduk ve Yüksek Mimar İsmail Sarıay ile bir söyleşi gerçekleştirdik. İzmir-Tire’de faaliyet gösteren ve asma germe membran sistemleri üzerinde uzmanlık geliştirmiş olan HTTF’nin faaliyetlerinden bahseden İsmail Bey, sektöre ilişkin de görüşlerini paylaştı bizlerle.

İsmail Bey, mimarlık öğesi olarak yaptığınız tüm çalışmalar asma germe membran sistemleri üzerine, ülkemizde yeni gelişen ve şimdiden çok önemli bir yer tutan bu sisteme ilginiz nereden geliyor?

1996 yılında Mimarlık Fakültesi mezuniyet projesi olan “Seferihisar Yelken Milli Takım Kampı Projesi” ile başladı. Hemen hemen herkes mimari öğeleri bina tasarımları, alışveriş merkezleri, büyük spor kompleksleri yapmak olarak düşünür. Ben daha çok bu unsurları oluşturan detaylara ilgi duydum. Asma germe membran sistemleri bunun tamamlayıcısı olarak gördüm. Ülkemizde de böyle bir potansiyelin varlığını araştırdıkça gördüm.

Yüksek Mimar İsmail Sarıay

Bu kararı verirken sizi en çok etkileyen ne oldu?

2010-2012 yılları arasında Viyana Teknik Üniversitesi’nde (TUW) asma germe membran sistemler hakkında yüksek lisans çalışmaları ile devam ettim. Buradaki hocalarım yönlendirdi diyebilirim. Yüksek lisans çalışmalarını da bu konu üzerine yaptım.

Bu çalışmalarınız bittikten sonra profesyonel olarak çalışmalarınıza nasıl yön verdiniz?

1999 yılında “Royaltente” şirketinde “Dizayn Departman Şefi” ve “Teknik Müdür” olarak, daha sonra aynı şirketin devamı olan “Recon AŞ”de ortak ve “İzmir Şube Direktörülüğü” dâhilinde ve yine kurucu ortaklarından olduğum “ARCH-ART LTD. ŞTİ” bünyesinde sayısız tasarım yaptım.

Piyasa deneyiminiz çok gelişmiş olmalı bu süreçte. Kendi firmanızı ne zaman kurdunuz? Kendi firmanızı kurmaya zorlayan sebepler neler?

Mimarlar kendilerini özgün tasarımları ile ifade etmek isterler. Her mimar özgün büyük bir proje yapmak ister. Bu nedenle daha özgür çalışmak için 15 yıllık tecrübem ışığında 2014 yılı başından itibaren HTTF Ltd Şti’ni (High Tech Tensile Fabric) kurduk. Bugüne kadar da yurt içinde ve yurt dışında birçok projeye imza attık.

Özgün tasarım derken, buna çalışmalarınızdan bir örnek verebilir misiniz?

Tabii, HAYES LEMMMERZ firmasının logosunu özgün bir tasarım yaptık. Bunun resimlerini vermek isterim, uygulaması çok ilginç bir çalışma olmuştu. Tabii bu biraz da müşterinin konuya bakış açısıyla da ilgili. Aynı heyecanı sizi tercih eden müşterinizde de hissedince ortaya çok hoş bir çalışma çıkıyor.

Neden Tire?

Tire benim doğup büyüdüğüm yer. Bence her girişimci ahde vefa edip memleketine yatırım yapmalı. Tire aslında çok gelişmiş bir sanayi bölgesine sahip. Otoyol nedeniyle birçok merkeze ve tedarikçimize yakınız. Pek kırsal sayılmasa da İzmir’e 90 km uzaklıkta. Zaten bütün operasyonlarımızı müşterilerimizin kendi bölgelerinde gerçekleştiriyoruz. Biz bunu avantaja dönüştürmeyi bildik.

Bize geleceğe dair projelerinizden biraz bahseder misiniz?

Şu anda Tire Organize Sanayi Bölgesi’nin hemen yanında bir fabrika inşaatımız sürüyor. Önümüzdeki 4. çeyrekte bitirmeyi planlıyoruz. Çevreye zarar vermeyecek şekilde yeşil bir proje. Burada sabit demo olarak gösterebileceğimiz farklı tasarımlar olacak. Hatta şimdiden bu tasarımın bazı parçalarını uyguladığımız gölgeleme sistemlerini kullandık. Su deposu, garaj gölgeliği, giriş kapısı, misafirhane hatta sosyal tesisleri bu şekilde planladık. Bir kısmını da gerçekleştirdik.

Ürün geliştirme ile gelecek hedefleriniz neler?

Burada bir konuya daha değinmek isterim, iyi bir Ar-Ge ekibimiz var. Yarı zamanlı buna katılan mühendis arkadaşlarımız var. Otomatik açılır kapanır, hidrolik sistem tahrikli 100 m2 ve üzeri standart ürün üretmeyi planlıyoruz. Bunların ön çalışmaları ve prototip çalışmalarına başladık. Ar-Ge konusunda iddialıyız diyebilirim.

Diğer bir konu ise fleks güneş enerjisi hücreleri ile kendi kendine yeterli aydınlatması ve çalışması olan bir proje üzerine çalışmaya da başladık. Bunun araştırmalarına devam ediyoruz. Bu konuya en çok yabancı müşterilerimiz ilgi duyuyor. Yakın bir gelecekte bu tür sistemler bir gereklilik olacak.

Sektörünüzün sorunlarından bahsetmek ister misiniz?

Elbette, her ne kadar gelişmekte olan bir sistem üzerinde çalışıyorsak da bu işi hakkını vererek yapan insanların yanı sıra statik ve dinamik testlerini simule etmeden proje yapan firmalar var.  Haliyle maliyetleri düşük oluyor. Sonrada uygulama sırasında veya sonrasında bir fırtına anı veya kar yükü diyebiliriz mekanik veya iklimsel sorunlar çıkıyor. Bu da haliyle maddi kayıp ve yaralanmalı hatta ölümcül kazalar sebep olabiliyor. Kimsenin işini küçümsemek istemem ama bir tente imalatçısı bile böyle bir işe girişebiliyor. Hatta bu konuda uygulaması yapılmış bizim düzeltmemizi istedikleri veya yeniden yapılması istenen projeler tekrar bize geliyor.

Devamını Oku
Yorum yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mimarlık

Vmzinc beyaz yüzey

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Mimarlar beyazı sever. Beyaz, farklı renkler ile uyumludur ve geçişi tasarımcıların vazgeçilmezidir. Beyaz rengin felsefesi, mimari anlatım tarzı vardır. Le Corbusier ve  Mies Van der Rohe beyaz tasarımları ile akla gelen mimarlardandır. Beyazın tüm renklerin birleşimi olduğuna inanan minimalist mimar John Pawson, beyaz; mimarinin özüne inmeyi mümkün kılıyor der. Onun için beyaz ve minimalizm ayrılmaz bir ikilidir. İlk konut tasarımlarına imza atan mimar Richard Meier de beyaz renk ile anılan mimarlardan, etrafındaki yeşillikler ile beyazın oluşturduğu kontrast insanı yapıya hayran bırakıyor. Psikolojik açıdan bakıldığında beyaz renk insanı daha dingin kılıyor. Beyaz saflığı, modernizmi ve yeniliği sembolize ediyor. İklimsel koşullar incelendiğinde ısı yalıtım özelliği sebebi ile sıcak bölgelerde yapı kabuklarında beyaz renk tercih ediliyor. Beyaz temizliğin, düzenliliğin ve kesinliğin sembolü. Beyaz renk hacmi ön planda tutar. Le Corbusier’nin de dediği gibi, “Mimarî, ışık altında toplanan hacimlerden oluşan bilgece ve mükemmel bir oyundur.” Beyaz, gölgeleri ve ışığı göz önüne çıkartır. 

Mimari tasarımlarda sıklıkla tercih edilen beyaz renk VMZINC® titanyum çinko tutkusu ile birleşti. Projeye özel hazırlanan beyaz yüzeyli titanyum çinko Türkiye’de ilk kez Ankara’da Yargıtay binasının kubbe kaplamalarında tercih edildi. 185 yıldır titanyum çinko üreticisi olarak VMZINC in çatı ve cephe kaplamalarında tüm sistemler ile beyaz yüzey alternatifi tasarımcılara ilham kaynağı oluyor. Daha detaylı bilgi için teknik destek ekibimizle iletişime geçebilirsiniz.

Devamını Oku

Mimarlık

Cosentino, yenilikçi tasarımlarını Kips Bay Decorator Show House’da sergiledi

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Yenilikçi yüzeylerin mimari Cosentino Group, Dekton ve Silestone yüzeylerinin en son ürünlerini, West Palm Beach South End bölgesindeki Akdeniz tarzı Kips Bay Decorator Show House’da sergiledi.

Yenilikçi mimari yüzeylerin dünya lideri Cosentino Group, önde gelen iç mimarlar tarafından şekillendirilen ve sınıfının en iyisi markaların yer aldığı Kips Bay Decorator Show House Palm Beach’e ikinci kez sponsor oldu. Cosentino, Akdeniz tarzı evin çarpıcı bir dönüşümü olan “Kips Bay Decorator Show House Palm Beach”in dört yıllık sponsoru olmaktan gurur duyuyor. 

Kips Bay Decorator Show House, Kips Bay Erkek ve Kız Kulübü tarafından düzenlenen, prestijli mimarların 1973’ten beri katıldığı yıllık bağış toplama etkinliğidir. Etkinliğe iç tasarım profesyonelleri katılıyor ve dekorasyon dünyasındaki trendler belirlenerek, yeni yetenekler için başlangıç ​​platformu oluşturuluyor. West Palm Beach’in South End semtinde, gerçekleştirilen etkinlikte, Akdeniz tarzı ev, bu yılki etkinliğin arka planını oluşturdu. 4 bin 400 metrekarelik alan, ülke çapında yirmi ödüllü tasarım firması tarafından tamamen yeniden tasarlandı.

Mutfak ve kahvaltı salonu, Mark Williams ve Niki Papadopoulos, Mark Williams Design

Mutfak ve kahvaltı salonunun, evin Akdeniz estetiğini koruduğunu belirten Mark Williams, “Günümüzde mutfaklar aileler için merkezi aktivite alanlarıdır, bu nedenle harika görünen destekleyici malzemelere ihtiyacımız var. Bundan dolayı tasarımcılar ultra dayanıklı Dekton Entzo’yu seçti. Entzo, doğal beyaz mermerden alabileceğiniz tüm güzel sıcak tonlara ve damarlara sahip. Ayrıca kir tutma ya da aşınma gibi sorunları da yok” diye konuştu. 

Çamaşır odası tasarımı Lisa Hynes ve Heather Weisz, HW Interiors’dan

Güney Florida’dan Heather Weisz ve Lisa Hynes, çamaşır odası için, “çamaşır lüksle buluşuyor” ifadesini kullanarak; “Silestone Iconic White’ı tezgah ve arka panel için mat Suede yüzeyle harmanladık. Tasarım, piyasadaki en dayanıklı yüzeylerden biri oldu ve çamaşır odası gibi çokça kullanılan bir alanla mükemmel uyum sağladı.”

Ana Banyo ve klozet, Nicole White, Nicole White tasarımları

Güney Floridalı tasarımcı Nicole White, göz alıcı, işlevsel ve taviz vermeyen bir şekilde cesur bir alan yarattı. Tasarımcı, duş duvarları için mat yüzeyli Dekton Kelya’yı seçti.

“Her şeye dikkat eden müşterileri şaşırtmak için malzemeleri en alışılmadık ve beklenmedik şekillerde buluşturmamız gerektiğini biliyorduk. Minimum ek yeri ve sağlamlığı ile birlikte yaratacağı etki için banyoda Dekton gibi bir ürüne karar verdik” dedi.

Yatak Odası, banyo ve dolap alanı, Nina Magon, Nina Magon Studio

Houston merkezli tasarımcı Nina Magon, kendi Palm Beach iç mekan versiyonunu yaratmak için klasik ve fütüristik tasarımını birleştirdi. Nina, Dekton Taga’dan yapılmış özel bir yatak çerçevesi tasarımıyla markanın malzemeleri hakkındaki derin bilgisinden yararlandı. Nina tasarımına, estetiğe sadık kalarak malzemenin sınırsız uygulamalarını gösteren cesur, sofistike bir ifade kazandırdı. 

Devamını Oku

Mimarlık

Guardian Glass ürünleri Regnum Sky Tower’da buluşuyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

MSA Mimarlık tarafından tasarlanan, yenilikçi mimari dili ve görselliğiyle Ankara şehir dokusunda kendini fark ettiren Regnum Sky Tower’ın özgün cephe tasarımı Guardian Glass ile biçimlendi. Yapının cephelerinde kullanılan Guardian SunGuard®HP Silver 35/26 kaplamalı cam, ışıkla doldurulmuş çalışma ve yaşam alanları sağlıyor.

Dünyada ve Türkiye’de birçok ikonik yapının cephe tasarımına cam ürünleri ile katkı veren Guardian Glass, MSA Mimarlık imzası taşıyan Regnum Sky Tower’a da Guardian SunGuard HP Silver 35/26 kaplamalı cam ile önemli bir katkıda bulundu. Isı ve mor ötesi ışığın artışına yol açmadan yüksek derecede şeffaflık sunan cam ürünü, tüm uygulamalarda maksimum görünür ışık geçirgenliğine izin verirken, güneş kontrolünü ve ısı yalıtımını tek bir kaplama üzerinde buluşturuyor.

Ofislere yüksek konfor standartlarının eklemlenmesiyle iş yaşamının sıradanlaşan düzenine yeni bir yorum katan Regnum Sky Tower’ın kütle plastiği, dinamizm ile parçalanarak yükseliyor ve her ofisin ve her çalışanın ihtiyaçlarına cevap verecek farklı mekan zenginlikleri ortaya çıkıyor. Yapı, açık-yarı açık-kapalı alan dengesini kütle düzeni içerisinde homojenize ederek kullanıcılarına sunuyor. İlgi çekici bir mimari yaklaşımla tasarlanan cephede tercih edilen Guardian SunGuard HP Silver 35/26 kaplamalı cam, yansıtılan ve geçen ışıkta homojen renk elde edimi sağlıyor. Ürün lamine güvenlik camı olarak mevcut bulunabiliyor ya da sonradan lamine edilebiliyor. İster tempersiz ister temperli kullanılabilerek tek ürün avantajı ile öne çıkan bu cam, aynı zamanda tam ya da kısmi olarak temperlenebiliyor veya bombelenebiliyor.

Devamını Oku

Trendler